Sayın vekilim,

 

  İlimizi temsilen yapmış olduğunuz çalışmaları takdirle izlemekteyim. Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Türkiye yüzyılı vizyonuna uygun çalışmalarımızın en üst düzeyde netice vermesi, geleceğin bir Türk/Türkiye yüzyılı olması ve insanlığın adalet ve emniyet duyacağı günlerin en kısa zamanda gerçekleşmesi için sizlere de bizlere de ciddi sorumluluklar ve görevler düşmektedir.

 

   Bu görevleri yerine getirirken gözetmemiz gereken bazı prensipler olması gerektiği herkesçe malumdur.

 

  Bu prensiplerin başında kamu yararı ve adaletin tesisi gelir. Bu iki kıymetli prensibin milletimiz nezdinde anlaşılır ve kabul edilebilir olması açısından da yasama faaliyetlerinin, kanun tekliflerinin ya da tasarıların olabildiğince kamuoyunun bilgisine sunulması, belki herkesin değil ama makul çevrelerin görüşlerinin alınması, ortaya çıkabilecek tereddüt ve endişelerin ise kanun yapıcılar (milletvekilleri, bakanlar, hükümet sözcüleri) tarafından ikna edici şekilde milletimize uygun vasıtalarla izah edilmesi de bir zarurettir.

 

   Yüksek kamu menfaatinin gerektirdiği bu durumun tahakkuk etmesi sadece siyasetçilerin değil sivil toplum kuruluşlarının da vazgeçilmez bir ödevidir. Bu ödevin bana yüklediği sorumlulukla sizlere bu satırları yazıyorum.

 

  Bu itibarla bugünlerde Mecliste görüşülen İklim Değişikliği Yasası ile sizin de bildiğiniz üzere kamuoyunda, yaygın medyada ve sosyal medya mecralarında ve kimi siyasi partilerin konuşmalarında dile getirilen olumsuzluklar bulunmaktadır.

 

   Daha önce İstanbul Sözleşmesi örneğinde de görüleceği üzere, üzerinde yeterince çalışılmamış, sanki dışarıdan sipariş edilmiş izlenimi veren ve her açıdan milletin geleceğini ciddi ilgilendiren bu ve benzeri konularda MUTLAKA kamuoyunun olabildiğince makul gerekçelerle ikna edilmesi zorunludur. Aksi durum toplumda bir kargaşaya, kaosa yol açabilir ve geleceğimizle ilgili haklı/haksız pek çok endişeye ve belki de Allah korusun bunlar üzerinden spekülatif hareketlenmelere yol açılabilir.

 

   Hal böyle olunca bugün itibariyle kamuoyunda ciddi olarak endişelere yol açan, üstelik küresel anlamda karbon kirliliğine yol açan emperyalist ve kapitalist devletlerin içinde yer almaktan özellikle kaçındığı kimi uygulamaların bize dayatılmasını, dünyayı kirletmediğimiz halde faturasını bizim ve gelecek nesillerin ödemek zorunda kalacağı bir durumu kabul etmemiz beklenmemelidir.

 

   Unutulmamalıdır ki kamu adına görev yapanlar bu görevlerini öncelikle vicdanlarıyla, ardından gelecek nesillere borçlu oldukları bilinciyle ve hiç şüphesiz katıksız bir memleket sevdasıyla yerine getirmelidirler.

 

    Hülasa, sayın vekilim sizden beklentimiz bu yasa tasarısıyla ilgili olarak biz seçmenlerinizi layıkıyla bilgilendirmeniz, gerekirse ikna etmeniz, kamuoyunda dile getirilen haklı/haksız endişeleri gidermenizdir. Gerekmesi halinde her daim katkı vermeye hazır olduğumuzun da bilinmesini isterim.

 

    Seçmenin taleplerine olan duyarlılığınızı ve yaptığınız işi Hakkın divanında en güzel karşılıkla beklediğinize inandığınızı biliyorum. Geç kalmaktan değil, yanlış yapmaktan korkalım.

 

    Kamuoyu sizlerden bu çerçevede bir açıklama beklemektedir.

 

    Allah’a emanet olunuz

Okunma Sayısı: 12

Yorum Ekle

DİĞER HABERLER